5.11.2009

Süpermarketlere Karşı Kahraman Bakkal Destekleme Timi (SKKBDT)



Şimdilik tek üye benim. Kurucu da benim. Ooooh kendi kendime toplantı yapıyorum evde, çok şahane!
Mevzu basit, bakkaldan ‘da’ alınabilecek şeyler için boş yere marketlere girip onlara para kazandırmıyoruz, hem de raflar arası gezerken lüzumsuz alışveriş etmiyoruz. Ekmektir, bisküvidir, çikolatadır, gazetedir, selpaktır, meyve suyudur, sodadır… Fiyat farkı da çok yoksa, niye marketleri zengin edelim?

Ama söz konusu bakkal bizim eski evin ordaki gibi 5-10 kuruşun hesabını yapmayacak. Aaa 5 kuruşum eksik kaldı dediğinde mal mal durup beklemeyecek, ‘canın sağolsun abla yabancı değilsin’ diyecek… Ya da canım sağolmayacak meblağ ise ‘sonra verirsin, no proplem’ diyecek (ki 5 kuruş da 1 kuruş da olsa sonra veririm zaten, yoksa uykum kaçar). Kısaca, paragöz olmayacak.

Ayrıcana, cumaya gittim geleceğim diye seni bekleten bakkallardan da olmayacak. Sen ‘iyi akşamlar’ derken ısrarla ‘hayırlı akşamlar’ demeyecek. Ha bi de sen avucun açık para üstünü beklerken, senle temas etmemek için bozukluğu çotaa diye tezgaha koymayacak. Terbiyesiz! Sinir oldum bak şimdi. Neyse işte, kısaca, yobaz olmayacak.

Bu arada annemi de ikinci üye ilan ettim. Hatta benden daha sıkı bi üye çıktı, başkanlığı ona mı bıraksam diyorum? Ablamdan eve dönerken, bakkaldan akşam ekmeği alıyorduk. Ben ekmek dolabına yöneldim, aldım ekmeği, döndüm arkaya, para vereceğim, baktım bizimki tezgahtaki tartıya bir şeyler bırakıyor, pıt, pıt, pıt...
Ne ola ki?!
Salatalık!
Bildiğin hıyar!
Elindeki poşetten çıkarıp çıkarıp diziyor. Mini minnacık boylu, çatık kaşlı, ciddi bakışlı emekli hocaanım, pos bıyıklı bakkal amcanın ve benim şaşkın bakışlarıma hiiç aldırmadan bir, iki, üç, beş tane salatalık dizdi tartıya! Kahkahamı zor zapt ederken senaryoyu yazdım tabii 3 saniye içinde, ‘hmm evde turşu yapacak, kaç gram geliyor diye tartıyor herhalde’. Adamcağız hala şaşkın, umarım herhangi bir senaryo yazmıyordur! Derken ‘bahçemizden topladık, taze taze, ikram edeyim dedim, afiyet olsun’ dedi, swiss diye bakkaldan çıktı annem kişi!! Arkasından da koşa koşa ben! Kahkahamı eve sakladım! Hani biz de desteğimiz olsun, bakkalları yaşatalım diyorduk ama bu kadarını yapamazdım sanırım!! İlahi anne! Bunları da buraya yazdığımı görse gece gizlice gelir saçımı keser ya… Neyse…
Adamcağız orta veya doğu Anadolulu belli, toprak çekti derler ya, öyle oldu herhalde, gönlünden kopmuş valide sultanımın. O vakit bu vakit daha bir içten ‘kesenize bereket’ der amca para üstünü elime bırakırken...

Hiç yorum yok: